Zafer Partisi Bafra ilçe Başkanlığı Basın Mensuplarıyla bir araya geldi

Zafer Partisi ilçe Başkanı Hakan Keser ve Yönetim Kurulu Üyeleriyle birlikte sabah kahvaltısında tanışma maksadıyla İlçe Binasında ilçe de görev yapan Basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya geldi.

 

Kahvaltı Programına Zafer Partisi Genel Merkez Disiplin Kurulu Üyesi Şaban İsenç, Zafer Partisi Bafra ilçe Başkanı Hakan Keser, Başkan Yardımcıları Haydar Aksu, İsmail Koparan, Selma Ersin Siper, Yunus Küçük, Arif Atasoy, Mustafa Kurt, Ayşe Koparan, Erdoğan Aydın, Kadın Kolları Başkanı,Behiye Yıldırım, Bafra ilçe Başkanı,Danışmanı Soner Nacak, Ayyıldız Gençlik Kolları Başkanı Fatih Davran ve Parti üyeleri ile ilçede görev yapan basın mensupları katıldı.

 

 

Kahvaltı öncesi basın açıklaması yapan Zafer Partisi Bafra ilçe Başkanı Hakan Keser konuşmasında ; Güzel ve bereketli şehrimizin Baframızın değerli ve özverili basın mensupları Zafer Partimizin basın ile tanışma ve söyleşi programına hepiniz hoş geldiniz diyerek başlayan Keser,Zafer Partisi Üretimin kalkınmanın,işin ve zenginliğin partisidir dedi.

 

ZAFER PARTİSİNİN MANİFESTOSO

 

Zafer Partisi üretimin,kalkınmanın, işin ve zenginliğin partisidir. Zafer Partisi Türk Millleti 'nin iradesini temsil etmektedir. Zafer Partisinin Amacı: Büyük Türk Milletinin bütün mensuplarını, zengin, özgür, güvenli ve sosyal adaleti benimsemiş geleceğe güvenle bakan bir Türkiye 'de yaşatabilmektir.

 

Zafer Partisi Türkiye'yi ATATÜRK çizgisinde Türk Milliyetçiliğini benimseyen kadroların öncülüğünde bu çöküş sürecinden çıkarmak ve yeni ZAFERLERE ulaştırmak amacıyla kurulmuştur.

 

Gücünü eşsiz, emsalsiz ve şanlı tarihinden alan Zafer Partisi, insanlığını vatan sevgisinden çalışma şevk ve heyecanımı milletine ve milletinin değerlerine duyduğu sadakatten almıştır. Milletine olan sevgiyi Atatürk çizgisinde Türk Milliyetçiliği olarak adlandırmış ve Milliyetçiliğini siyasal faaliyetlerinde Türkiye . Cumhuriyeti 'nin bağımsız hukuka bağlı güçlü bir devlet haline getirilmesi ve milletinin refah içinde yaşaması ülküsünün politik ifadesi olarak tanımlanmaktadır.

 

SÖZ DE PKKİSTAN

 

Baframızın kıymetli basın mensupları... "Suriyeliler bombalandıkları için gelmiyor, Gelmeleri için bombalanıyor" j Genel Başkanımız İstanbul Milletvekili Sayın Prof. Dr. Ümit Özdağ'ında her / zaman ifadeettiği gibi; “Suriyeli Sığınmacıların dönmesini kim, neden istemiyor?

 

Suriyeli Sığınmacıların Türkiye'ye maliyeti ne kadar? Suriyeli Sığınmacıların neden olduğu sorunlar nelerdir?

 

SURİYELİLER BOMBALANDIKLARI İÇİN GELMİYOR, GELMELERİ İÇİN BOMBALANIYOR

 

Değerli Basın mensupları “Türkiye bir tatil köyü değildir. İsteyenin istediği kadar kalacağı Türkiye Türklerin vatanıdır. Türk halkı bu konuda düşünürken bir gerçeği asla aklından çıkarmamalıdır. Suriyeliler bombalandıkları için Türkiye'ye gelmiyorlar, Türkiye'ye gelmeleri için bombalanıyorlar. Amaç Suriyelilerden boşalan topraklarda bir PKKistan kurmaktır. Her kim Suriyelilerin Türkiye'de kalmasını kabul ediyor ve destekliyor ise bilinçli veya bilinçsiz Suriye'nin kuzeyinde PKK terör örgütünün Amerikan ve İsrail desteğiyle bir PKKistan kurması politikasına destek veriyor demektir."

 

STRATEJİK GÖÇ MÜHENDİSLİĞİ SAVAŞA SÜRÜKLENMEK İSTENEN TÜRKİYE

 

Türk milleti Anadolu'da varlığını sürdürdüğü geçtiğimiz 1000 yılda 3 büyük tehdit ile karşılaşmıştır. Bunlardan birincisi; Türk milletini Anadolu'dan İran platosuna sürmeyi hedefleyen Haçlı Seferleri'dir. İkinci büyük tehdit 1402'de iki Türk ordusunun ve iki Türk hakanının dünya egemenliği için karşı karşıya geldikleri Ankara Savaşı'dır.

 

Üçüncü büyük tehdit ise 1918 Mondros Mütarekesi-Sevr Antlaşması ile ortaya çıkan durumdur. Varlığına yönelik bu 3 büyük tehdidi büyük bedeller ödeyerek atlatan Türk milleti, günümüzde her zamankinden daha tehlikeli ve organize bir tehditle karşı karşıyadır.

 

Bu yeni ve sinsi tehdidin adı “Stratejik Göç Mühendisliği “dir. Stratejik göç askeri güç kullanımına, kazanç vaadinden finansal Teşviklere, hatta normalde kapalı olan sınırların açılıp basitçe geçişin kolaylaştırılmasına uzanan geniş bir skalayı mühendisliği konusunda çalışmalar yapan Kelly M. Greerhill stratejik göç mühendisliğini şöyle tanımlamaktadır:

 

“Stratejik göç mühendisliği tabiri, devletler ya da devlet dışı aktörler tarafından, belli bir bölgede yaşayan nüfusun güçlendirilmesi, zayıflatılması ya da muhtevasının değiştirilmesini sağlayan yollarla, askeri ve siyasi amaçlar dâhilinde kasti şekilde yaratılmış iç ve dış göçleri ifade ediyor... Mühendislik eseri göçleri yaratan araçlar, tehditten kapsıyor.” Suriye'de başlayan iç savaş sonrasında Türkiye'ye göç eden Suriyeli sığınmacı sayısı (kayıtlı/kayıtsız) bugün 8 milyondur.

 

Bu sayıya Asya ve Orta Doğu'dan gelen 2 milyon diğer yabancıları da eklediğimizde 10 milyon olmaktadır. Bu sayı Türkiye nüfusunun yaklaşık 7010'unu teşkil etmektedir.

 

Stratejik bir göç mühendisliği ürünü olan Türkiye'deki “Suriyeli sığınmacılar sorununun, Anadolu'da kesintisiz 1000 yıldır yaşayan Türk milletinin varlığını hangi boyutta tehdit ettiğini ve bu sorunun nasıl çözüleceğinin reçetesi bu gün Zafer Partisi politikalarındadır.

 

TARIM POLİTİKALARI - ALIM GARANTİLİ ÜRETİM

 

Değerli basın emekçisi arkadaşlarım... Türk tarımını bitirdiler. Türkiye'nin önümüzdeki dönemde en büyük meselelerinin başında kıtlık ile mücadele geliyor. Bunu aşmak için Zafer Partisi gübre, tohum ve mazotta büyük destek verecek. Zafer Partisi tarımda büyük dönüşümü başlatacak.

 

Çiftçimize tohum ve gübre maliyetinin altında verecek, mazotta ÖTV ve KDV'yi kaldırıp, bu fiyat üzerinden bir indirim daha yapacağız! Üstelik tüm çiftçilerimize ürettiği mahsul için alım garantisi vereceğiz! Köyler canlanacak.

 

 İŞSİZLİK

 

Bu gün vatanın her köşesinde “ 30' lara ulaşan genç işsizlik ayağımızdaki prangadır. Zafer partisi olarak önceliğimiz, Türk Gençlerinin kendi vatanında, her alanda, geleceğe umutla bakmasını sağlamaktır. İnsanı merkeze alan bir ekonomi anlayışıyla “GENÇ İŞSİZLİK" problemini çözmek ana hedefimiz olacaktır.

 

ULUSAL VE YEREL BASINDAKİ AMBORGO

 

Değerli basın mensupları hepimizin mağduriyeti günümüzdeki hem iktidar hem de SARI MUHALEFETİN uyguladığı basına ambargo konusudur.

 

Partimiz Genel Başkanımız ve kadrosu ile Türk Siyasetinin gündemini belirlerken sarı muhalefet ve iktidar kadar kamuoyunda yer bulamıyor. Bunun başlıca sebepleri, medyanın büyük bölümünün iktidar ve sarı muhalefetin arasında paylaşılmış olmasıdır.

 

Aynı zamanda partimizin oy potansiyelinin farkında olmalarıdır. Dileriz medya kuruluşları temel ilkeleri olan şeffaflık ve eşitlik ilkelerini kısa sürede hatırlar diyerek sözlerini tamamladı.

Haber /Foto : Ebubekir Yılmaz