Samsun'da atıklar sanat eserine dönüşüyor

Samsun'un incisi Yakakent, doğal güzelliklerinin yanı sıra, sanata ve çevreye duyarlı bir öğretmenin sıra dışı çalışmalarıyla da adından sıkça söz ettiriyor.

Yakakent Çok Programlı Anadolu Lisesi'nde görsel sanatlar öğretmeni olarak görev yapan Necati Cem Batı, mesleğinin getirdiği estetik bakış açısını doğadan topladığı ve genellikle "atık" olarak nitelendirilen malzemelerle harmanlayarak, hayranlık uyandıran özgün sanat eserleri ortaya koyuyor. Boş zamanlarını değerlendirmek ve çevre bilincini öğrencilerine ve çevresine aşılamak amacıyla giriştiği bu anlamlı uğraş, kısa sürede Necati Cem Batı için adeta bir tutkuya dönüşmüş durumda.

El aletleriyle büyük bir sabır, özen ve incelikle işlediği ceviz kabukları, ağaç dalları ve Hindistan cevizi kabukları, Necati Cem Batı'nın yetenekli ellerinde bambaşka bir kimliğe bürünüyor. Atıl durumda olan bu doğal malzemelere sanatsal bir değer katarak yeniden hayat veren Batı, ortaya çıkan her bir eserle hem kendi iç dünyasını zenginleştiriyor hem de geri dönüşümün ve sürdürülebilirliğin ne kadar önemli olduğunu somut bir şekilde gözler önüne seriyor. Sanatçı öğretmen, bu çalışmalarıyla sadece estetik açıdan etkileyici ürünler yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda doğanın sunduğu kaynakların kıymetini bilme ve onları en verimli şekilde kullanma konusunda da güçlü bir mesaj iletiyor.

Necati Cem Batı'nın sanatsal yaklaşımının temelinde, doğanın sunduğu her türlü materyale saygı duyma ve onların potansiyelini keşfetme felsefesi yatıyor. Doğanın döngüsü içinde var olmuş ve bir zaman sonra işlevini yitirmiş gibi görünen bu malzemeleri "atık" olarak değerlendirmek yerine, onları birer sanat eseri için hammadde olarak gören Batı, bu bakış açısıyla hem çevre kirliliğinin önüne geçilmesine katkıda bulunuyor hem de özgün ve değerli eserler ortaya çıkarıyor. Özellikle Yakakent ve çevresindeki doğadan topladığı ceviz kabuklarından yaptığı minyatür tekneler, detaylı işçiliği ve özgün tasarımlarıyla büyük bir ilgi topluyor. Her bir ceviz kabuğunun kendine has şeklini ve dokusunu dikkatle inceleyerek hayalindeki teknenin formunu zihninde canlandıran Batı, ardından titiz bir çalışma sürecine başlıyor. Kabukları temizliyor, zımparalıyor, birbirine ustalıkla yapıştırıyor ve minik detaylarla zenginleştirerek adeta gerçeğe yakın minyatür deniz taşıtları yaratıyor. Bu tekneler, sadece birer obje olmanın ötesinde, sanatçının engin hayal gücünü, ince işçiliğini ve doğaya olan saygısını yansıtan küçük sanat şaheserleri olarak dikkat çekiyor.

Ağaç dalları ve Hindistan cevizi kabukları da Necati Cem Batı'nın yaratıcı dokunuşlarıyla bambaşka formlara bürünüyor. Doğanın farklı dokularını, renklerini ve şekillerini ustalıkla kullanan Batı, bu malzemelerden soyut heykeller, dekoratif objeler, hayvan figürleri ve farklı sanatsal enstalasyonlar ortaya çıkarıyor. Her bir eserinde, malzemenin doğal yapısını ve özgünlüğünü koruyarak ona yeni bir anlam ve işlev kazandıran sanatçı, doğayla iç içe ve onunla uyumlu bir sanat anlayışını benimsiyor. Bu yaklaşım, sadece atık malzemelerin geri dönüştürülmesine ve ekonomiye kazandırılmasına katkıda bulunmakla kalmıyor, aynı zamanda doğanın sunduğu sonsuz güzelliklerin ve yaratıcı potansiyelin de altını çiziyor.

Necati Cem Batı, bu anlamlı ve özgün çalışmalarıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Doğada işlevini tamamlamış doğal ürünleri kullanıyorum. Atıl duruma gelmiş ürünleri yeniden işleyerek onlara ikinci bir şans veriyorum. Bu beni çok mutlu ediyor. Doğada bu şekilde değerlendirilmeyi bekleyen pek çok atık eşya var. Bunlar maalesef dünyamızı ve çevremizi kirletiyor. İnsan nesli sürekli çoğalıyor ve doğal kaynaklarımız maalesef bu artan nüfusa yetersiz kalıyor. Bu nedenle, elimizdeki malzemeleri tekrar kullanmanın ve onlara yeni bir değer katmanın hem ekonomik hem de çevresel açıdan çok faydalı olduğuna inanıyorum" ifadelerini kullanıyor. Bu samimi sözler, Batı'nın sadece bir sanatçı olarak değil, aynı zamanda çevreye son derece duyarlı ve sorumluluk sahibi bir birey olarak da hareket ettiğini açıkça gösteriyor. Geri dönüşümün ve atık malzemelerin yeniden değerlendirilmesinin, doğal kaynakların korunması, enerji tasarrufu sağlanması ve daha temiz, yaşanabilir bir çevre oluşturulması açısından hayati bir öneme sahip olduğuna yürekten inanan Batı, bu bilinci hem öğrencilerine aktarmaya çalışıyor hem de kendi sanatsal çalışmalarıyla bu konuda farkındalık yaratmayı amaçlıyor.

Yakakentli sanatçı öğretmen, büyük bir özenle hazırladığı ceviz kabuklarından minyatür teknelerin, ağaç dallarından ve Hindistan cevizi kabuklarından ürettiği diğer özgün eserlerin fotoğraflarını düzenli olarak sosyal medya hesapları üzerinden takipçileriyle paylaşıyor. Bu paylaşımlar, hem Batı'nın sanatsal yeteneğini, yaratıcılığını ve ince işçiliğini gözler önüne seriyor hem de geri dönüşümün ve atık malzemelerin sanatsal potansiyeline dikkat çekerek çok sayıda insana ilham kaynağı oluyor. Sosyal medya kullanıcıları, Batı'nın her bir eseri için duydukları hayranlığı yorumlar ve beğenilerle dile getirirken, bu çalışmaların sadece estetik açıdan güzel olmadığını, aynı zamanda çevre bilincinin artmasına ve sürdürülebilir bir yaşam anlayışının yaygınlaşmasına da önemli katkılar sağladığını vurguluyorlar.

Necati Cem Batı'nın atık malzemelerle hayat verdiği bu özgün sanat eserleri, sadece estetik bir değere sahip olmakla kalmıyor, aynı zamanda gelecek nesillere daha temiz ve yaşanabilir bir dünya bırakma çabasına da önemli bir katkı sunuyor. Sanat ve çevre bilincini başarılı bir şekilde harmanlayan bu örnek çalışmalar, atıkların sadece birer çöp olmadığını, doğru yaklaşımlarla, yaratıcılıkla ve emekle değerli ve özgün sanat eserlerine dönüştürülebileceğini çarpıcı bir şekilde gösteriyor. Yakakent'in bu vizyon sahibi ve yetenekli görsel sanatlar öğretmeni, atık malzemelerle yarattığı bu büyüleyici sanat dünyasıyla hem kendi iç dünyasını zenginleştiriyor hem de çevresindeki insanlara umut, ilham ve çevreye karşı sorumluluk bilinci aşılıyor. Onun bu anlamlı ve özgün çabaları, geleceğe daha yeşil ve daha güzel bir dünya bırakma idealinin somut bir ifadesi olarak takdirle karşılanıyor.