Üniversite Felç Kalan Gençlere Milyonluk Tazminat Ödeyecek

Yıllar Süren Hukuk Mücadelesi Sonuç Verdi: Danıştay, Üniversitenin Tazminat Ödemesini Onadı

Ağrı'da doğuştan kambur olan Nurcan Fırat (18) ve Erzurumlu Ramazan Kılıç (19), umutla gittikleri ameliyat masasında hayatlarının seyrinin değiştiği talihsiz bir olay yaşadı. 2005 yılında Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde geçirdikleri kamburluk ameliyatları sonrasında felç kalarak yatağa bağımlı hale gelen Fırat ve Kılıç, yaşadıkları mağduriyetin ardından hukuk mücadelesi başlattı. 2007 yılında Erzurum 1. İdare Mahkemesi'nde Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi aleyhine açılan tazminat davası, yıllarca süren yargı sürecinin ardından nihayet sonuçlandı.

Mahkeme, İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan alınan detaylı raporlar ve bilirkişi incelemeleri sonucunda, üniversitenin ameliyatlarda kusurlu olduğuna hükmetti. Bu doğrultuda, her iki genç için toplam 2 milyon 200 bin lira maddi ve manevi tazminat ödenmesine karar verildi. Ancak, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin bu kararı temyiz etmesiyle dosya Danıştay'a taşındı.

Danıştay 10. Dairesi, yerel mahkemenin verdiği kararı titizlikle inceledikten sonra onama kararı verdi. Üniversitenin onama kararına karşı yaptığı karar düzeltme talebi de reddedilerek, yerel mahkemenin ilk kararı kesinleşmiş oldu. Bu karar, benzer mağduriyetler yaşayan diğer hastalar için de emsal teşkil edebilecek önemli bir hukuki gelişme olarak değerlendiriliyor.

Fırat ve Kılıç'ın avukatı Mustafa Aladağ, Danıştay'ın verdiği bu kararın hukuk dünyası açısından büyük bir anlam taşıdığını vurguladı. Avukat Aladağ, "Müvekkillerimin geçirdiği ameliyatlarla, onların iyileşme ihtimali tamamen ortadan kaldırılmıştır. Danıştay, bu vahim durumu dikkate alarak adaletli bir karar vermiştir. Bu karar, sadece müvekkillerim için değil, tıbbi hatalar sonucu mağdur olan tüm hastalar için bir umut ışığı olmuştur" şeklinde konuştu.

Avukat Aladağ, kesinleşen mahkeme kararıyla birlikte, her iki müvekkilinin alacağı toplam tazminat miktarının yasal faiziyle birlikte yaklaşık 4 milyon lirayı bulacağını da sözlerine ekledi. Bu tazminatın, gençlerin yaşadığı fiziksel ve psikolojik travmanın bir nebze olsun hafifletilmesi ve gelecekteki yaşamlarını daha iyi koşullarda sürdürebilmeleri için önemli bir destek olması bekleniyor.

Bu olay, tıp alanında yaşanan hataların mağdurları ve aileleri için uzun ve zorlu bir sürecin ardından gelen adaletin tecellisi olarak kayıtlara geçti. Yüksek yargının bu kararı, sağlık kuruluşlarının hasta haklarına daha fazla özen göstermesi ve tıbbi uygulamalarda azami dikkat ve özenin sağlanması gerektiği yönünde önemli bir mesaj niteliği taşıyor. Ayrıca, bu karar, benzer mağduriyetler yaşayan hastaların hukuk mücadelesinde yalnız olmadıklarını ve adaletin er ya da geç tecelli edebileceğini gösteren bir örnek teşkil ediyor. Fırat ve Kılıç ailesi, yıllardır süren bu zorlu sürecin ardından gelen bu kararla bir nebze olsun rahatlarken, yaşadıkları acının ve kayıpların telafisinin mümkün olmadığını da dile getiriyor. Onların en büyük arzusu, bundan sonra benzer hataların yaşanmaması ve başka gençlerin de aynı mağduriyeti yaşamaması.